Yapay zekadan patron olur mu?

Yapay zekanın ortaya çıkması ve gelişimi eskiye dayanmakla birlikte, kritik öneme sahip belirli dönemler de bulunuyor. Bu dönemler dikkate alındığında, yapay zekanın gelecekte hem fırsatların hem de risklerin daha da artacağı öngörülüyor. Yapay zeka teknolojileri, yeni medyada kullanımının verimlilik, zaman tasarrufu, kolaylık, maliyet, pazarlama ve reklam gibi fırsatlar sunarken, mahremiyet, gözetim, deepfake ve dezinformasyon gibi riskleri de beraberinde getiriyor.

Önde gelen siber güvenlik firmalarından Kaspersky’nin son araştırması, yapay zekanın giderek daha fazla insanın hayatında yer aldığını da gözler önüne seriyor. “Heyecan, Batıl İnanç ve Büyük Güvensizlik – Küresel Tüketiciler Dijital Dünya ile Nasıl Etkileşim Kuruyor” başlıklı bu çalışma, yapay zekanın toplum içindeki rolünü incelerken, yapay zekanın insanların yanında başarılı olabileceğini ve güvenilir alanlarda yeni roller üstlenebileceğini de ortaya koyuyor. Özellikle sağlık, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda yapay zeka, insanlar için önemli bir yardımcı olabileceği, buteknolojinin etkili kullanımının, gelecekte daha da artacağı vurgulanıyor.

Similarweb istatistiklerine göre, dünyanın en popüler sohbet botlarından biri olan ChatGPT, Kasım 2022’de piyasaya sürüldükten sonraki ilk ayda 153 milyon ziyaretçinin akınına uğradı ve Nisan 2024’te 2 milyar ziyaretle zirveye ulaştı. Yapay zeka alanındaki hızlı gelişmeler ışığında Kaspersky, yapay zekaya duyulan mevcut güveni araştırmak için derinlemesine bir çalışma yürüttü. Çalışma, işyerindeki yönetim pozisyonlarından hayati kararların alınmasında yardımcı olmaya kadar yapay zekaya dair pek çok farklı rolü ele aldı.

Araştırmaya göre, Türkiye’deki katılımcıların %40’ı yapay zekanın tarafsızlığı nedeniyle bir insandan daha adil bir patron olabileceğine inanıyor. Yapay zekanın etkin bir rol oynayabileceği bir diğer alan da eğitim olarak öne çıkıyor. Türkiye’deki katılımcıların yarısından fazlası (%62) yakın gelecekte çocukların sanal deneyimler ve Metaverses aracılığıyla eğitileceğini öngörüyor.

Katılımcıların yarısı (%50) yapay zekanın şimdiden hayatlarının kaçınılmaz bir parçası haline geldiğine inanırken, %45’i yapay zekanın birçok heyecan verici fırsatı beraberinde getirme ve herkes için geleceği iyileştirme potansiyeli konusunda olumlu bir bakış açısına sahip. Katılımcıların çoğunluğu yapay zekanın yaratıcı alanlarda yeteneklere sahip olduğunu kabul ediyor ve %58’i yapay zekanın güvenilir bir sanat eseri üreticisi olduğuna inanıyor.

Bütün bu fırsatların ve olumlu bakanların yanında yapay zekayı tehdit olarak görenlerin sayısı da hiç azımsanmayacak derecede. Gelişen teknolojinin hayatımızda aldığı rolün her geçen gün artışı, kişisel verilerimizin ve bilgilerimizin de bu dünya içerisinde kaybolması ve ele geçirilmesine de sebep oluyor. Yapay zekanın da bu konuda kötü amaçlı olarak kullanılması, deepfake videolar oluşturulması gibi tehditler de en büyük korkulardan bir tanesi olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu sebeple devletlerin ve geliştiricilerin yapay zekayı daha kontrol altında tutulacak şekilde geliştirmeleri konusunda önemli tartışmalar da beraberinde geliyor.